Bedri Baykam, UPSD (Uluslararası Plastik Sanatçılar Derneği) Başkanı olarak sanatın iyileşmesi adına başlattıkları projeyi yazdı.

Bu ülkenin yaratıcı sanatçılarının artık atölye kuracak paraları olmadığı için evlerinin mutfaklarında veya tavan arasında resim yapmak durumunda kalmadıkları, Türkiye’nin birçok yerindeki binalarda beraber hem sanat üretip hem entellektüel diyaloglara girecekleri ve en yaratıcı fikirleri yaşama geçirecekleri cıvıl cıvıl çalıştığı ortamlar düşlüyorum

Benim de bir rüyam var, perşembe günü duyurusunu yaptığı bir rüya!

Düşünün ki, hayırsever bir yurttaş veya kurum tarafından Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği (UPSD)’ne hibe edilmiş altı katlı bir bina var. İçerisindeki 17 dairenin dokuzunda UPSD üyelerinin sunduğu dosyalar arasından seçilen plastik sanatçılar, sekizinde ise farklı disiplinlerden sanatçılar veya sanatçı grupları var. Müzisyenler, iki fotoğrafçı, bir filmci, beraber çalışan iki-üç yazar, bir dans grubu, bir karikatürist… Veya kitapları üstüne kapanmış bir filozof…

Ressamın kahvesi bitmiş, aşağı kattaki fotoğrafçıdan biraz takviye yapıyor, ardından dansçıları seyredip onlardan ilham alıyor. Zaten fotoğrafçı da benzer sebeplerle provayı görmek için yukarı çıkmış, harika kareler çekerken aklında yeni projeler geliştiriyor. Filmcimiz 72 saattir bir senaryo üzerine montaj masasında kahve üstüne kahve içerek çalıştıktan sonra bir yazar ile ortak kütüphanede beyin fırtınası yapıyor… Disiplinlerarası diyalog sayesinde genç Türk çağdaş sanatının bu yaratıcı kozasından 21. yüzyılda dünya öncülüğünü taşıyacak isimler çıkıyor.

  

by Taboola 

Bu sanatçılar kira değil, yalnız gider masraflarını ödüyorlar; yani su, elektrik, binanın teknik detaylarını kontrol eden görevli ve bu sistemde bütün yasal işleyiş çarkından sorumlu idari görevlinin masrafları bölünerek ödeniyor. Sonuçta bu ortamdan en çarpıcı sanatsal iş birlikleri, hikâyeler, tesadüfler, partnerlikler, belki büyük sergiler, filmler doğacak… Yeter ki sizler bu heyecana ortak olun!

Yıl 2021, bu sanatsal devrimi gerçekleştirme zamanı 

Biliyoruz ki, bazen bir tek yazı veya bir tek kitap çok şey değiştirebilir, hatta bir ülkenin geleceğini bile...

Martin Luther King, “Bir rüyam var” başlıklı konuşmasıyla bunu gerçekleştiren, ırkçılığın önüne set çeken büyük bir insandı. “Bir rüyam var. Gün gelecek, eski kölelerin evlâtlarıyla eski köle sahiplerinin evlâtları, Georgia’nın kızıl tepelerinde kardeşlik sofrasına birlikte oturacaklar. Bir rüyam var. Gün gelecek, Alabama Eyaleti (…) küçük siyah oğlanlarla küçük siyah kızların, küçük beyaz oğlanlar ve küçük beyaz kızlarla el ele tutuşup kardeşçe birlikte yürüdüğü bir yere dönüşecek ”

Bu ülkenin yaratıcı sanatçılarının artık atölye kuracak paraları olmadığı için evlerinin mutfaklarında veya tavan arasında resim yapmak durumunda kalmadıkları, Türkiye’nin birçok yerindeki binalarda beraber hem sanat üretip hem entelektüel diyaloglara girecekleri ve en yaratıcı fikirleri yaşama geçirecekleri cıvıl cıvıl çalıştığı ortamlar düşlüyorum.

Peki nasıl yaşama geçireceğiz? On binlerce hayırsever yurttaş, on binlerce gayrimenkulü çeşitli hayır veya eğitim kurumlarına, derneklere ve vakıflara hibe ediyorlar. Birçok vakıf ve dernek, kaç binaya sahip olduklarını bile artık bilemez durumdalar.

Atatürk’ün kaybından ve 1950’lerden itibaren sürekli yok sayılan, yeni devlet müzesi açılmayan, geleceğe karamsarlıkla bakmaya mahkûm edilen, eğitimci olarak bile iş bulamaz hale düşürülen sanatçılarımızın artık kaderinin değişmesi lazım.

Başkanlığını yürüttüğüm UPSD olarak başlattığımız kampanya ile derneğimize hibe edilecek binaları, salt akar masraflar karşılığında iki veya üç senede bir kurulumuz tarafından belirlenecek genç üye sanatçılarımıza dönüşümlü olarak tahsis etmeye talibiz. Bundan daha yüce, daha aydınlatıcı, ülkemiz için daha prestijli ve ufuk açıcı bir proje düşünebiliyor musunuz?

Bu ülke Mustafa Kemal tarafından büyük bir kültür devrimi üzerine kurulmuş olmasına rağmen, ne doğuda ne batıda sanat alanında görülmemiş bir ilgisizlik, Türkiye’yi yöneten tüm hükümetlerin üzerine çökmüş!

Temiz ruhların buluşması

UPSD olarak, pandemi yüzünden son 1,5 yılda yaşam şartları daha da kötüye giden sanatçılara destek amaçlı çeşitli yaratıcı projeleri Kültür Bakanlığı’na sunduk. Karşılığında red cevabı “bile” almadık.

Gelin bu onur sizin olsun, ister ailenizin ister bankanızın ister yönettiğiniz belediyenin ister firmanızın hibe etmek istediği taşınmazı sanata verin ve yapılacak bağlayıcı bir anlaşma ile adınız sonsuza dek o binada yaşasın. 

İstanbul’da UPSD’nin prestijli genel merkezini ve atölyeleri içinde barındıracak bir binaya sahip olmasını sağladıktan sonra hedefiniz önce 16 ilde, ardından orta vadede bir gelecekte 81 ilde bu projeyi yaşama geçirmek olsun.

Lütfen bu projenin uygulanmaya konduğu herhangi bir ilde o binanın içinde özgürce çalışacak sanatçıların mutluluğunu düşünün!

Haklısınız, her şeyin kirlendiği ve çıkar ilişkileri üzerine kurulduğu bir dünyada ancak temiz ruhların girişebilecekleri bir serüvene başlamak çok saf bir girişim gibi görülebilir. Halbuki dünyanın en ruh açıcı perspektifleri en saf fikirlerle yola çıkmıştır.

Proje başarıya ulaşabilir veya ulaşmayabilir. Ama bir tek şey kesin, bu çok ulvi hedefler taşıyan, ülkenin prestijine dev katkılar yapma şansı olan bir proje. Yanıtlarınızı ve yorumlarınızı bekliyoruz (bedri.baykam@gmail.com ve aiap.upsd.tr@gmail.com adreslerinden bize ulaşabilirsiniz.) Yarınları böylece aydınlatabileceğimize inanıyorum!

Post Date: 07.08.2021
Category: Haber
Share on